ABD Adalet Bakanlığının (DOJ) Tornado Cash’in kurucu ortağı Roman Storm hakkında başlattığı cezai süreç, kripto dünyasında büyük yankı uyandırmaya devam ediyor.

Özgür yazılım geliştiriciliği, finansal mahremiyet ve devlet denetimi arasında sıkışan bu dava, yalnızca bir bireyin değil; tüm merkeziyetsiz finans (DeFi) hareketinin yönünü belirleyecek kadar kritik bir hal aldı.

Tornado Cash ve Roman Storm: Neden Gündemdeler?

Tornado Cash, Ethereum ağı üzerinde çalışan, kullanıcıların kripto varlıklarını gizli şekilde taşımasına imkân tanıyan bir non-custodial (saklama hizmeti sunmayan) karıştırıcı (mixer) protokolüdür.

Temel amacı, blockchain üzerindeki işlemlerin izlenebilirliğini azaltmak ve kullanıcıya mahremiyet sunmaktır. Ancak bu mahremiyet aracı, kötü niyetli aktörler tarafından da kullanıldı.

ABD Hazine Bakanlığına bağlı OFAC (Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi), 2022 yılında Tornado Cash’i yaptırım listesine alarak, Kuzey Kore bağlantılı Lazarus hacker grubu gibi yapıların bu protokolü 7 milyar dolardan fazla para aklamak için kullandığını iddia etti.

Roman Storm ise bu protokolün açık kaynak kodunu yazan ve kamuya sunan geliştiricilerden biri olarak suçlandı. 2023 yılında gözaltına alınan Storm’un davası 2025 Temmuz ayında görülecek.

Geliştiriciler Suçlu mu, Yoksa Günah Keçisi mi?

Kripto topluluğu içinde geniş bir kesim, bu davayı yalnızca Storm’un değil, tüm açık kaynak geliştiricilerinin yargılanması olarak görüyor.
Özellikle DeFi Education Fund, davanın teknik içeriğinden ziyade politik mesaj taşıdığını öne sürüyor.

Yayınladıkları bildiride, DOJ’un yaklaşımı şu sözlerle eleştirildi: “Biden döneminde Adalet Bakanlığı, açık kaynak yazılım geliştirmeyi suç saymaya çalıştı. Bu, yalnızca inovasyonu durdurmaz; onu dondurur.”

Eleştiriye Coinbase kurucu ortağı Fred Ehrsam, Ethereum geliştiricisi Tim Beiko ve onlarca önde gelen sektör temsilcisi destek verdi. 200’den fazla uzmanın imzasını taşıyan dilekçede, DOJ’un Storm’a yönelik suçlamalarının FinCEN’in geçmiş kılavuzlarına aykırı olduğu belirtiliyor.

Mahremiyet: DeFi’nin Vazgeçilmez Taşı mı?

Tornado Cash tartışması, yalnızca teknik bir mesele değil. Asıl mesele şu: Blockchain işlemleri şeffaf mı olmalı, gizli mi?

Web3’ün temel ilkelerinden biri olan kullanıcı egemenliği, mahremiyet olmadan mümkün değil. Bugün birçok DeFi protokolü, kullanıcıların zincir üzerindeki hareketlerini anonimleştirmeyi hedefleyen katmanlara ihtiyaç duyuyor.
Ancak bu teknolojiler, düzenleyici kurumlar tarafından kara para aklama kolaylaştırıcısı olarak etiketlenebiliyor.

Roman Storm’un savunucuları, geliştiricilerin yazdıkları koddan nasıl kullanıldıklarına göre değil, ne amaçla tasarlandıklarına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.

Yasal Sınırlar Nerede Başlar, Nerede Biter?

Davanın merkezinde şu kritik soru var: “Bir geliştirici, yazdığı açık kaynak kodun kötüye kullanılması durumunda cezai sorumluluk taşır mı?”

DOJ, Roman Storm’un protokolün kötüye kullanılacağını bildiğini ve buna rağmen desteklediğini öne sürüyor.
Ancak savunma tarafı, Storm’un platforma yerleştirdiği yönetişim mekanizmaları ve kullanıcı kontrol sistemlerinin, niyetinin yasa dışı faaliyet olmadığını gösterdiğini savunuyor.

Davada alınacak karar, yalnızca Tornado Cash’i değil, aynı zamanda: ZK-rollup projelerini, non-custodial cüzdan sağlayıcılarını, gizlilik token projelerini ve hatta dApp geliştiricilerini doğrudan etkileyebilir.

Trump Etkisi: Kriptoda Yeni Bir Sayfa mı?

DeFi Education Fund, Roman Storm’un dava sürecinde siyasi değişimin etkili olabileceğini düşünüyor. Trump’ın yeniden başkanlık için öne çıkması, kripto çevrelerinde daha liberal regülasyon beklentisini artırmış durumda.

Nitekim Trump cephesinden yapılan açıklamalarda, ABD’nin kriptonun küresel başkenti olması hedefi sık sık tekrarlandı.
Storm’un destekçileri, bu söylemin, geliştiricilerin yargılanmaması gerektiği yönündeki argümanları güçlendireceğini düşünüyor.

Yalnızca Roman Storm Değil, Tüm DeFi Yargılanıyor

Tornado Cash davası, blockchain teknolojilerinin temel ilkelerinden biri olan kod özgürlüğü ile kamu güvenliği arasındaki hassas dengeyi gözler önüne seriyor. Öte yandan mahkemeden çıkacak olası bir beraat kararı, gizlilik çözümlerine yeşil ışık yakabilir.

Kripto dünyası için bu dava, sadece bir kişiyle ilgili değil; özgür yazılımın, finansal mahremiyetin ve dijital egemenliğin geleceğiyle ilgili.
Temmuz 2025’teki duruşma, bu geleceği şekillendirecek tarihi bir dönüm noktası olabilir.

KEŞFEDİN: Miden, a16z’den 25 Milyon Dolar Yatırımla Gizlilik Yarışı Başlattı 

Neden 99Bitcoins'e güvenebilirsiniz?

10+ Yıl

2013 yılında kurulan 99Bitcoins ekibi, Bitcoin'in ilk günlerinden beri kripto uzmanlarıdır.

90sa+

Haftalık Araştırma

50+

Uzman Katılımcılar

100k+

Aylık Okuyucular

2000+

İncelenen Kripto Projeleri

Google News Icon
99Bitcoins'i Google Haberlerden takip edin
En son güncellemeler, trendler ve analizler çok yakınınızda! Hemen abone olun!
Şimdi abone olun
Burcu Sevgi
Burcu Sevgi

Kripto para dünyasına dair gelişmeleri yakından izleyen bir yazar olarak, Bitcoin, Ethereum ve diğer dijital varlıklarla ilgili en güncel haberleri analiz ediyorum. Kripto borsalarındaki trendleri, Nasdaq'taki hareketleri ve SPK düzenlemelerini titizlikle takip ederek, okuyuculara doğru ve değerli bilgiler sunmayı hedefliyorum.... Daha Fazla Oku

Hızlandırılmış Ücretsiz Bitcoin Kursu

  • 100,000 öğrenci tarafından beğenildi
  • 7 gün boyunca hergün e-posta
  • Kısa ve eğitici; garantili!
başa dön