Büyük Sıfırlama, Dünya Ekonomik Forumu tarafından duyurulan ve küresel ekonomiyi yeniden şekillendirmeyi hedefleyen radikal bir plan.
Bu plan, daha kapsayıcı, sürdürülebilir ve dijital bir dünya vaat ediyor. Adeta yoğun bir kahve molasında ortaya atılmış bir TED Talk fikrini andırıyor.
Özetle, Büyük Sıfırlama pandemi sonrası küresel ekonomiyi yeniden inşa etme çabası. Kapitalizmin çevreci bir dönüşüm denemesi olarak görülüyor. Çalışma biçimlerinden sahiplik anlayışına kadar her şeyi yeniden düşünmeyi öneriyor.
Arabalar mı? Artık yok. Maddi mülkiyet mi? Hepsi kiralanacak, sahip olunmayacak. Her köşe başında yeşil enerji mi? Kesinlikle evet.
Bu büyük fikir, hem küresel ekonomiyi yeniden düzenlemeyi hem de modern kapitalizmi daha çevreci bir temele oturtmayı hedefliyor. Ancak plan, hem geniş destekçiler hem de eleştiriler arasında büyük bir tartışma yaratıyor.
“Hiçbir şeye sahip olmayacaksınız ve mutlu olacaksınız” sloganı tartışmaları alevlendiriyor.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) yıllardır Büyük Sıfırlama planını savunuyor. Ancak WEF’in kurucusu Klaus Schwab, şimdi yeni bir plana yöneliyor. Bu plan, “Büyük Anlatı” adıyla tanıtılıyor.
Kitap dört temel çözüm önerisine odaklanıyor: 1) Ekonomik, 2) Çevresel, 3) Sosyal ve 4) Teknolojik. İşte hedefledikleri:
Ekonomik Manifesto
“Eşi benzeri görülmemiş ekonomik, çevresel, jeopolitik, toplumsal ve teknolojik değişimler, olağanüstü adımlar atmayı gerektiriyor.” — Klaus Schwab
“Büyük Anlatı”daki birçok ekonomik çözüm, komünizmi anımsatıyor. Hükümet her şeye sahip, size ise hiçbir şey kalmıyor. Şikayetçiyseniz “Sevgi Bakanlığı” size doğru yolu gösterecektir.
Kitap, birkaç çarpıcı ekonomik gerçeğe değiniyor:
- COVID sonrası küresel güçlerde V şeklinde bir toparlanma görülse de, Meksika ve Brezilya gibi gelişmekte olan piyasalarda toparlanma yok.
- Ekonomik büyüme her alanda ivme kaybı yaşıyor .
- Enflasyon hızla artıyor.
- Ulusal para birimleri, kripto paralarla rekabet ediyor.

“Büyük Sıfırlama” özel mülkiyeti ortadan kaldırıp Airbnb gibi kira odaklı bir ekonomiye geçiş yapmakla ilgiliydi. “Büyük Anlatı” ise tek kutupluluğu bitirip çok kutupluluğu teşvik etmeyi hedefliyor.
Çok kutupluluk, mevcut ABD hegemonyasının sona ermesini ifade ediyor. Bu durum, Çin, Hindistan ve gelişmekte olan Afrika ülkelerine alan açılmasını sağlıyor. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) gibi yeni aktörlerin yükselişine de işaret ediyor.
Schwab: “Karşı karşıya olduğumuz şey, dünyamızın derin, sistematik ve yapısal bir yeniden yapılanmasıdır.” diyor.
Çevre: En Büyük Sorun Mu?
“ESG kriterleri bir hayal olarak kalacak. Ta ki etkili bir küresel karbon vergisi uygulanıp tutarlı ESG standartları hayata geçirilene ve geniş tabanlı düzenlemelerle kötü davranışlar cezalandırılana kadar.” — Büyük Anlatı
“Büyük Anlatı”nın önemli bir kısmı çevreye odaklanıyor. Klaus Schwab, karbon ayak izimizi azaltma taahhüdümüzün yeterince yerine getirilmediğini belirtiyor. Büyük Anlatıda önerilen çözümler şunlar:
- Şirketleri, üst düzey otoriteyle Çevresel Sosyal Yönetim (ESG) standartlarını benimsemeye zorlamak.
- ESG’yi normalleştirerek, ESG standartlarını benimsemeyen şirketlerde çalışmamayı veya alışveriş yapmamayı teşvik etmek.
- Tüketim ekonomisinden paylaşım ekonomisine geçiş yapmak.
Kitabı okurken “Çevresel hedefler, ekonomik hedeflerle çelişmiyor mu?” diye düşündüm.
Bu durum her iki tarafı da olumsuz etkileyebilir. Düşünmeye değer bir konu.
Toplum: En Büyük Meydan Okuma Eşitsizlik
Büyük Anlatı toplumda birçok sorun görüyor: Kamu kurumlarına olan güven tarihsel olarak düşük. Ayrıca işin değeriyle ödenen ücret arasında bir kopukluk bulunuyor.
Bu durumla hemfikir olmamak zor. “Sessiz istifa” ve “çalışma karşıtı” gibi hareketler geçen yıl doruk noktasına ulaştı. Pandemi sonrası içimizde bir şeyler kırıldı. Tıpkı Christian Bale’in American Psycho filmindeki hali gibi.
Büyük Anlatı’nın çözümlerinin özeti: “Daha geniş, hatta evrensel sosyal yardım, sosyal sigorta, sağlık hizmetleri ve temel kaliteli hizmetlerin sunumu… Ayrıca, en azından demokratik ülkelerde özgürlükler ve haklarla ilgili yeni bir sosyal sözleşmenin kritik bir yönü.”
Evrensel temel gelir fikri de bunlara dahil. Peki, sizce nasıl?
Teknoloji: Toplumu Kurtarmak İçin Sivil Özgürlükler Yok Olacak
“Bir teknolojik değişim, bazıları için umut verici, bazıları için ise karamsar görülebilir.” — Büyük Anlatı
Çin’de 700 milyon CCTV var. Hükümete gülümseyin.

“The Great Narrative” yapay zeka, otomasyon, nesnelerin interneti, biyobilgisayarlar ve blockchain gibi teknolojik yenilikleri övüyor. Ayrıca bunların mahremiyeti ve sivil özgürlükleri yok edebileceğini de kabul ediyor.
En azından dürüstler.
Son Düşünce
“The Great Narrative” 50 küresel düşünürle yapılan röportajlara dayanıyor. Çoğu ABD ve İngiltere merkezli kurumlara ait. Bu batı yanlısı yaklaşım, kitabın tek taraflı bir perspektife ve belirgin bir sol eğilimli ideolojiye sahip olmasına yol açıyor.
Bununla birlikte, kitapta belirtilen birçok sorunun ele alınması gerektiğini düşünüyorum.
“Çoklu varoluşsal krizlerle karşı karşıyayız” ve “daha hızlı yukarıdan aşağı kontrol gerekiyor” anlatısı dikkat çekiyor. Bu durum, faşizme giden hızlı bir yol gibi görünüyor.
“The Great Narrative” düşündürücü olsa da WEF’in her şeyinde olduğu gibi dikkatle yaklaşılmalı.
İncele: Ray Dalio Kimdir? Dünyanın En Büyük Hedge Fonunun Kurucusu Bitcoin’i Destekleyen Son İsim
Hızlandırılmış Ücretsiz Bitcoin Kursu
- 100,000 öğrenci tarafından beğenildi
- 7 gün boyunca hergün e-posta
- Kısa ve eğitici; garantili!
Neden 99Bitcoins'e güvenebilirsiniz?
2013 yılında kurulan 99Bitcoins ekibi, Bitcoin'in ilk günlerinden beri kripto uzmanlarıdır.
Haftalık Araştırma
50+Uzman Katılımcılar
Aylık Okuyucular
2000+İncelenen Kripto Projeleri