Bitcoin Haberleri

Türkiye’de, Kripto Paranın Altın Çağı Başlıyor: 2025’de Yeni Dönem

Tarafından songul

Son güncelleme: Oca 8, 2025

Onaylandı

Tarafından Burcu Sevgi

Türkiye'de, Kripto Paranın Altın Çağı Başlıyor: 2025'de Yeni Dönem

Kriptolar, ülkemizde yatırımcı sayısının giderek çoğaldığı yeni nesil kazanç kapısı. Bu nedenle, ülkemiz açısından kriptoların hem teknolojisi hem de regülasyonlara uyumluluğu önemli. 

Çoğu ülkelerde kripto paraların kullanımı artarken, bu teknolojiyi Türkiye’nin de benimsemesi oldukça pozitif. 

Türkiye’nin geleneksel yatırım aracının çoğunlukla altın olduğunu biliyoruz. Peki, finansal rolleri değiştirebilecek güçte olan kripto paralar, altının yerini alabilir mi? Bu sorunun cevabını bazı analistler, olumlu şekilde yanıtlaması dikkat çekti.

Yeni Yılın İlk Haftası Yatırımcısının Yüzünü Güldüren Gram Altın Oldu

Yatırımcı, yaşanan her olumsuz gelişmede güvenli liman olarak bilinen altına sığınır. Bu yüzden altın fiyatları kriz dönemlerinde daha çok yükselir. Aslında altın, hemen hemen her toplumun ilgisini çekmiş zamansız en değerli varlıktır.

Türkiye'de, Kripto Paranın Altın Çağı Başlıyor: 2025'de Yeni Dönem

Başta, altın olmak üzere borsa ve dolar yeni yılın ilk haftası yatırımcının yüzünü güldürdü. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, geçen haftayı yüzde 0.50 değer kazanarak 10.075.71 puanda tamamladı. 

En düşük endeksi 9.780.73 olurken, en yüksek ise 10.097.08 puanı gördü. En çok yükselen hisse senetleri arasında, yüzde 28.72 ile Trabzonspor Sportif A.Ş oldu. 

Bir diğer yükseliş gösteren hisse senedi ise yüzde 11.29 ile Margun Enerji oldu. Ardından, yüzde 10.52 ile de Tümosan Motor ve Traktör Sanayi olarak kayıtlara geçti.

BIST’de değer kaybedenler arasında yüzde 25.76 Anadolu Efes Biracılık başı çekti. LDR Turizm yüzde 13.66, yüzde 13.44 ile de Anadolu Grubu Holding’i değer kaybetti.

BIST’de hisseleri işlem gören en değerli şirket, 542 milyar 220 milyon TL ile Garanti BBVA. Ayrıca Garanti BBVA, Avrupa kripto piyasasına adım atıyor. Böylece, kripto alanında hem Türkiye hem de Avrupa’da büyük girişimlere imza atacak.

Altın ise ABD seçimleri sonrası düşüş yaşamıştı. Ancak bu düşüşü, hızlıca tolere ederek, tekrar yukarı yönlü hareketini sürdürdüğü görülüyor. 24 ayar külçe altının gram fiyatı geçen haftaya göre yüzde 1.62 artışla 3.012 TL’ye yükseldi.

Cumhuriyet altının fiyatı ise yüzde 1.60 değer kazanarak, 20.430TL oldu. Bunun yanı sıra dolarda, yüzde 0.43 artışla satış fiyatı 35.37 oldu. 

Euro’nun fiyatı ise Avrupa’da görülen siyasi endişeler ve ithalattaki daralma yüzünden geriledi. Euro’nun satış fiyatı, yüzde 1.03 düşerek 36.40TL’ye geriledi.

TÜİK Verileri ile Enflasyon Masalı 

TÜİK verilerinin hiçbir zaman gerçek hayatı yansıtmadığı aşikar. Gündem, emekli maaşlarına yapılacak zammı konuşurken, TÜİK, tahminlerin altında bir enflasyon oranı açıkladı. 

TÜİK’e göre tüketici fiyatları yıllık %44,38, çekirdek enflasyon ise %45,34 olarak kaydedildi. En fazla artış gösteren, %91,64 ile eğitim harcamaları oldu. Bir diğer önemli olan ulaştırma verileri ise %25,88 olarak kayıtlara geçti. 

Bunun yanında, konut harcamalarındaki artış da gözden kaçmadı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise dezenflasyon sürecinin başarılı geçtiğine dair yorumda bulundu. 

Ancak halk hiç de böyle düşünmüyor, verilere nazaran reel hayattaki pahalılıktan dert yanıyor. Beklentiler ve veriler arasında neredeyse uçurum var. OVP’nin (Orta vadeli Program)  %41.5’lik hedefi beklenilen gibi olmadı. 

2024’ün enflasyon beklentisi anketlere %45.28 olarak yansıdı. Bu, piyasa beklentileri pozitif olmasına rağmen, TÜİK’in verilerinin üzerine çıkan bir değer oldu. 

Enflasyon, yılın ilk yarısı ivme kazansa da TCMB’nin tutumu ve baz etkisi nedeniyle ikinci yarıda geriledi. 

Yıllık enflasyona bakıldığında, Mayıs ayında %75.45 ile zirve yaptığı görülüyor. Kasım ayında ise zirveden gerileme göstererek, %47’ye kadar düştü. 

Ancak, halka göre “düşen bir şey yok aksine, her şey ateş pahası” olarak yorumlandı. Sonuç olarak, resmi veriler ne olursa olsun, reel hayata yansımadığı gibi ekonomik gerçekliklerle örtüşmediğini görüyoruz.

2025 Ocak Zammı: Enflasyon Fakiri Daha Fakirleştiriyor

Enflasyon, Türkiye’de aldı başını gidiyor sözünü çokça duymuşsunuzdur. Her geçen günde, bu sözü doğrulayacak kadar enflasyonun etkilerini fazlasıyla hissediyoruz. 

Ancak ne hikmetse, Türkiye’de zenginin daha zengin olduğu bir gerçeklik var. Tabi ki, bu durumda fakirin daha fakir olduğunu da unutmayalım. 

Bunun en iyi örneği, enflasyon canavarıyla cebelleşen asgari ücretliye, %30 zam verilmesiyle de görüyoruz. Emekli ve memur zam oranları ise yıllık %44.3 olarak belirlendi. 

Gerçekliği yansıtmadığı düşünülen enflasyon verileri, Aralık ayında %15.75 olarak kayıtlara geçti. Buna göre, SSK ve Bağkur emekli aylıkları için alacakları zam oranı yüzde 11.54 olarak netleşti. 

Yapılan açıklamada, en düşük SSK ve Bağkur emekli aylığı 14.469TL’ye yükseldi. Bu artışın, tatmin edici olmaması ve açlık sınırının altında kalması çok düşündürücü.

Temenniler Gündemde: Verilere Dayalı Politika Unutuldu

Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’de büyüme oranlarının bu yıl 1.3 trilyon doların üzerinde olacağını belirtiyor. Ayrıca bakan, kişi başına düşen miktarın 15.500 dolar olacağını tahmin ediyor. 

Bu tahminlerin, hangi verilere dayalı olduğu bilinmese de temenniden öteye geçemediği çok ortada. Aynı zamanda, çoğu sektörün gidişatı kötüyken ve ekonomide daralma söz konusu olurken, olumlu bakmak zor.

Bakan sözlerine devam ederek, 2027 yılında milli gelirin 1.8 trilyon olacağını öngörüyor. Bununla birlikte, kişi başına düşen gelirin de 20.000 dolar olacağını söylüyor. 

Sözlerini devam ettirerek, dezenflasyon politikasını devam ettireceklerini ifade etti. Ayrıca, 2025’de enflasyon ile mücadelenin süreceği ve böylece düşük enflasyon oranlarına ulaşacaklarını söyledi. 

Gerçeği yansıtmayan TÜİK verilerinden sonra anca bunlar temenni olabilirdi. Ekonomide ki en umut verici gelişme ise 2023’de düşen TCMB’nin rezervlerinin 2024’de 155.1 milyar dolara yükselmesi.

Ancak, bu gelişme ekonominin bütününe baktığımızda hedeflere ulaşmak için yeterli gözükmüyor. Dahası, büyümeye öncelik veren bir ekonomi yönetimi, 2025’te ağır yükler getirebilir.

Trump, Çin ve Türkiye: Dış Ticaret Rakamları ve Yansımaları 

Sıkılaştırma politikalarının yansıması, dış ticaret açığındaki daralmada kendini gösteriyor. Küresel şartların değişimi ile 2025 dış ticarette farklı dinamiklerin ortaya çıkabilir olduğunu bize söylüyor.

Avrupa’daki finansal yavaşlama ve global ticaret dalaşının Türkiye’de etkilerini bu dönemde görmek mümkün. Ayrıca, Ortadoğu’daki siyasi dalgalanma, Türkiye’nin ticarette mevcut dengelerini değiştirebilir.

Özellikle, ABD başkanı Trump’ın getireceği yeni ticaret düzenin, küresel ekonomiyi baskılayacağı öngörülüyor. 

Bu ticaret savaşlarında, en çok etkilenmesi beklenen ülkenin Çin olacağı düşünülüyor. Hatta, bu yüzden Çin’in ticarette sert hamleler yapması bekleniyor. Dolayısıyla, Türkiye’yi de dış ticaret alanında zorlu bir ortam bekliyor.

Peki, bir de rakamlar ne diyor ona bakalım. Ticaret Sistemine göre Aralık 2024’te, ihracat %2.2 artarak 23.5 milyara çıktı. İthalat %11.1 artışla 32.3 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığı ise %22.7 azalarak, 82.1 milyar olarak kayıtlara geçti. 

En çok ihracat, %93.7’lik payla imalat sanayii alanında gerçekleşti. İthalatta ise hammadde %11.8 artarak ilk sıraya yerleşti.

Gıdada Yüksek Enflasyon Verileri ve Etkileri 

Global tarafta gıda fiyatlarında gerileme varken bile Türkiye’de gıda fiyatlarında fahiş artışlar görüldü.

Hem yüksek fiyatlar hem de tarımdaki köklü sorunlar halkın sağlığını etkiliyor. Bu yüzden de halk, sağlıklı ve uygun fiyata beslenme gereksinimini gideremiyor. 

Artık küreselde de gıda fiyatlarında artış görülmeye başlandı. Birleşmiş Milletler ve Gıda Tarım Örgütüne göre Aralık 2024’te, bir önceki ayda %0.5 artış oldu. Yıllık bazda ise %6.7 arttığı bildirildi.

Aynı zamanda, tahıl ve şeker fiyatlarındaki düşüş, küresel gıda fiyatlarını 2023 seviyesinin %2.1 altına indirdi. Şimdi de Birleşmiş Milletler ve Gıda Tarım Örgütünün açıkladığı endeks detaylarına değinelim.

  • Şeker fiyatları: Brezilya ve Hindistan’daki olumlu hasat beklentileri şeker fiyatlarını %13.1 aşağı çekti.
  • Bitkisel yağ fiyatları: Global taleplerde azalmadan dolayı %9.4 arttı.
  • Tahıl fiyatları: 2024’te bir önceki yıla göre %13.3 geriledi.
  • Süt ürünleri fiyatları: Yıl genelinde artış göstererek, %4.3’e yükseldi. Et fiyatları ise %2.7 artış gösterdi.

Dolaylı Vergi Sonuçları: Akaryakıt Fiyatları Cep Yakıyor

Dolaylı vergi yükselişi, domino etkisi yaratarak Türkiye’de enflasyonun daha da artmasına neden oluyor. Bu zincirleme etki, enflasyonun artmasına yol açarken, özellikle de enerji fiyatları bu durumdan çok etkileniyor.

Örneğin, enerji fiyatlarındaki dalgalanma, nakliye masraflarından tutun da gıdaya kadar her ürünün değerini artırıyor. 

Buna ek olarak, akaryakıtta ÖTV oranı %6 artırılarak yeni düzenleme getirildi. Yeni düzenlemeye göre 31 Aralık itibariyle benzine 82 kuruş, motorine 77 kuruş zam yapıldı. LPG fiyatlarında ise 35 kuruş oranında zam yapıldı.

Bakan Mehmet Şimşek, yapılan zamların düşük tutulduğunu dile getirdi. Sözlerine ek olarak, yeni düzenlemelerle 12 milyar TL’lik bir vergi tutarından vazgeçtiklerini söyledi.

Buna rağmen vergi oranları, zengin yoksul farketmeksizin herkesi olumsuz yönde etkiliyor. Akaryakıt zammından az da olsa etkilenmemek için çoğu güzergah üzerindeki akaryakıt tabelaları takip edilmeli. 

Böylece, uygun fiyat sunan benzin istasyonlarından yararlanarak tasarruf edilebilir.

Diğer yandan, enflasyon sadece zamlarla kendini hissetirmedi, turistlerin yaptığı alışverişlerede yansıdı. Turistlerin, geçen yıl yaptığı alışveriş harcamalarındaki düşüş dikkat çekti. 

Önceki yıllara göre harcamalardaki bu tutar, 2024’te istenileni veremedi. Ayrıca, Türkiye’nin ekonomisinde büyük yer kaplayan Turizm sektöründe son yıllarda düşüş gözlemlendi. 

Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye, turizm bakımdan da daha pahalı bir ülke konumuna geldi. Bu nedenle, turistlerin harcama oranlarında ortalama %4 gerileme görüldü. Çoğu Avrupa ülkeleri bu anlamda daha cazip geliyor.

Enflasyonun yarattığı ürünlerde önlenemez artış ve kira giderleri sektörü çıkmaza sokmaya devam ediyor. Birçok markanın kâr elde etmek bir yana dursun ayakta kalmakta zorlandığı açıkça ortada.

Turistlerin bile alışverişi azalttığı bu dönemde yerel halk, sadece temel ihtiyaçlarına para ayırabiliyor. 

Aynı zamanda, parkende sektöründe küçülmenin devamının süreceği tahmin ediliyor. Diğer yandan global krizlerin artmasıyla, turist ziyareti ve harcamalarında daralma söz konusu olabilir.

2025 Türkiye’sinde Kripto Para Yatırımcısını Neler Bekliyor?

Enflasyon yüksekliği, işsizlik ve daha birçok etken alternatif kazançlara yönlendirmeye sebep oluyor. Bu alternatif kazanç sisteminden biri de Türkiye’nin 2010 yılında tanıdığı Bitcoin.

Bitcoin, lider kripto para birimidir. Bitcoin ve onun öncülüğündeki kriptolar, 2009 yılında tanınmasıyla, birçok yatırımcının ilgisini çekti. O gün bugündür yoğun ilgiyle takip edilip alım satımı yapılıyor. 

Hatta, blok zincir teknolojisi ve kripto paralar, moda, sağlık ve eğitim alanlarında kullanılıyor. Teknolojiye sağladığı yararlardan dolayı, global kurumsalların dahil portföyünde bulunuyor.

Kripto paralar, Türkiye’ninde aralarında bulunduğu çok sayıda yatırımcıyı milyoner etti. Bu nedenle de yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. 

Geçtiğimiz temmuz ayı SPK’ya, kripto düzenleme yetkisi verilmişti. Bu sıralar yeni düzenlemeler ile kripto paralar Türkiye’nin yeniden gündeminde. Bakan Şimşek, 2025 yılı düzenlemelerin ikinci ayağının Şubat ayında gerçekleşeceğini bildirdi. 

Kimlik doğrulama sürecini kapsayan yeni düzenleme ile kripto varlıkların daha güvenli bir yapıda olması amaçlanıyor. Ayrıca, kara para aklama olayının önüne geçilmesi hedefleniyor. 

Başta Bitcoin olmak üzere Ethereum’unda ETF onayı alması, kripto paraların yaygınlaşmasına büyük zemin hazırladı. Bu da daha çok kurumsal ve yatırımcının kripto paralara kolayca ulaşabileceği anlamı taşıyor.

Hatta, bazı altcoinlerin ETF başvuruları gündemde, bunlar SOL, XRP ve HBAR olarak biliniyor. Analistler, kriptoların globalde daha çok benimsenmesini, altcoinlerin alacağı ETF onaylarına bağlıyor.

Kurumsalların daha çok kriptoya yatırım yapması ve altcoinlerin ETF süreçlerinin onaylanması kriptolarda pozitif etki yaratabilir. Kısacası, Türkiye ve global ülkelerde de dahil olmak üzere kripto paralar yeni bir çağı başlatabilir.

Keşfedin: Türkiye’de Yeni Düzenleme İle Kripto Paralarda Şeffaflık Adımı

Hızlandırılmış Ücretsiz Bitcoin Kursu

  • 100,000 öğrenci tarafından beğenildi
  • 7 gün boyunca hergün e-posta
  • Kısa ve eğitici; garantili!

Neden 99Bitcoins'e güvenebilirsiniz?

10+ Yıl

2013 yılında kurulan 99Bitcoins ekibi, Bitcoin'in ilk günlerinden beri kripto uzmanlarıdır.

90sa+

Haftalık Araştırma

50+

Uzman Katılımcılar

100k+

Aylık Okuyucular

2000+

İncelenen Kripto Projeleri

Google News Icon
99Bitcoins'i Google Haberlerden takip edin
En son güncellemeler, trendler ve analizler çok yakınınızda! Hemen abone olun!
Şimdi abone olun
Disclaimer Icon
Uyarı
Kripto, yüksek riskli bir varlıktır. Bu makale bilgilendirme amaçlıdır; yatırım tavsiyesi içermez. Sermayenizin tamamını kaybedebilirsiniz. 99Bitcoins, bağlı linklerimiz üzerinden yapılan yönlendirmelerden komisyon alabilir. Tüm önerilerimiz kapsamlı bir inceleme sürecinden geçmektedir.
başa dön